Ailelerin istedikleri ve bakabilecekleri sayıda ve en uygun zamanda çocuk sahibi olmaları veya çiftlerin ekonomik olanaklarına, kişisel isteklerine göre çocuk sayısını tayin etmeleri ve doğumlar arasında istedikleri aralığı sağlamalarıdır. Her aile istediği kadar çocuk sahibi olmakta serbesttir. Bu onların doğal hakkıdır. Aile planlamasındaki amaç; ailelerin kendi iradeleri ile istedikleri sayıda çocuk sahibi olmalarını sağlamak, bireyleri ve aileleri üreme sağlığı konusunda eğitmek, anne ölümlerini önlemek ve sağlığını korumak, yüksek riskli ve istenilmeyen gebelikleri önlemek, çocuk sahibi olmak isteyenlere tıbbi yardım sağlamak ve bireyleri aile planlaması yöntemleri konusunda eğitmektir.
Aile planlamasını temel amacı; çok ve sık gebelik ve doğuma bağlı anne ve çocuk sağlığına olabilecek olumsuz etkileri önlemek, oluşan olumsuz etkilerin giderilmesine yardım etmek ve çocuğu olmayan ailelerin çocuk sahibi olmalarını sağlamaktır. Çağlar boyunca insanlar istenmeyen gebelikleri ya da doğumları önlemek amacıyla çeşitli yöntemlere başvurmuşlardır. Bunların birçoğu zaman zaman annenin ve çocuğun yaşamına mal olmuştur. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında bilimsel çalışmalar sonucu geliştirilen yöntemler, eski yöntemlerin yerini almaya başlamıştır. Günümüzde hem kadınlar hem de erkekler için geliştirilmiş son derece güvenilir ve etkili metotlar mevcuttur.
Günümüzde dünya nüfusunun %75'i gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde yaşamakta ve tüm doğumların %85'i, tüm anne ölümlerinin %99'u, tüm bebek ve çocuk ölümlerinin %95'i bu bölgelerde olmaktadır. Ölüm oranlarının bu kadar yüksek olmasının nedeni bu ülkelerde tıbbi yardımın yetersiz olması, korunma yöntemleri konusunda bilgi sahibi olunmaması nedeniyle modern ve etkili yöntemleri kullanamama ve ihmaldir.
Ülkemizde ise hala çiftlerin büyük bir kısmı geleneksel, güvenirliliği düşük, sağlık açısından sakıncalı doğum kontrolü yöntemlerini uygulamaya çalışmaktadır.
Bu duruma neden olan faktörler ise; çiftlerin doğum kontrolü yöntemleri hakkında yetersiz ve yanlış̧ bilgiye sahip olmaları, tıbbî destekten yeterince yararlanılmaması ve bu konuda gerekli eğitimin sağlanamamasıdır.
Aile Planlamasının Sosyo-ekonomik Yönden Önemi
Nüfus, doğal kaynakları ve ekonomik olanakları zorlayan bir şekilde artıyorsa o toplumda etkili ve yeterli aile planlamasını uygulama zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Sanayileşme ile birlikte kentlerde ailelerin daha iyi ekonomik fırsatlar yakalaması, sosyal güvenceye sahip olmaları, yaşam şartlarının ağırlaşması ve kadınların iş hayatında daha fazla rol alması çok çocuk sahibi olma isteklerini azaltmaktadır. Tarıma dayalı yerleşim birimlerindeki ailelerde ise insan gücüne olan ihtiyaçtan dolayı çok çocuğa sahip olmak isteği görülmektedir. Sosyal güvencesi olmayan ailelerde ise ileride aileye bakar düşüncesi ile daha çok çocuğa sahip olunmaktadır. Ayrıca bazı aileler erkek çocuğa sahip olmayı bir güç olarak algıladıkları için erkek çocuk buluncaya kadar doğuma devam edip aile planlaması uygulamamaktadır. Hızlı nüfus artışının önlenmesinde ve sağlıklı bir toplumun oluşmasında aile planlamasının önemi gün geçtikçe daha da artmaktadır.
Aile Planlamasının Duygusal Yönden Önemi
Bebeklerinin sağlıklı ve mutlu olmasını isteyen anne ve babaların kesinlikle birbirlerini iyice tanıdıkları ve duygusal yönden hazır oldukları zamanda çocuk yapmaları gerekmektedir.
Aile Planlamasının Sağlık Açısından Önemi
Evli çiftlerin fiziksel ve psikolojik yönden sağlıklı olmaları, çocuk sahibi olmalarının en temel koşuludur. Çiftlerin evlenmeden önce gerekli sağlık muayenelerinden geçmeleri toplum sağlığı açısından son derece önemlidir. Genellikle kronik nefrit, tüberküloz, kalp rahatsızlıkları, frengi ve AIDS gibi hastalıklar hamilelik öncesi ve sonrasında anne ile bebeğin sağlığı açısından büyük tehlike oluşturmaktadır.
Aile Planlamasının Tıbbi Önemi
Birçok kadını ölüme sevk eden en önemli nedenlerden biri de fazla doğum yapmaktır.
Kontrolsüz oluşan gebelikler sonucunda meydana gelebilen düşük, annenin hayatını ve sağlığını tehdit etmektedir. Oysa aile planlamasında kullanılan yöntemlerin böyle bir tehlikesi yoktur. Çünkü bu yöntemler bilimsel araştırma ve incelemelerin sonucu ortaya çıkmıştır.
Aileler bakabilecekleri, besleyebilecekleri ve sağlığını koruyabilecekleri kadar çocuk sahibi olurlarsa bebek ölümleri azalacak, anneler sık gebelik ve doğumdan yıpranmayacaktır.
İstemedikleri halde doğum yapacak annelerin ilkel yöntemlerle çocuk düşürmelerini önlemek; onlara gebelikten korunma yöntemlerini öğretmekle gerçekleşecektir.
Kendinize İyi Bakın.
Kaynak:
2011 MEB basımı “Aile Planlaması” kitapçığı.
#Aile #AilePlanlaması #AilePlanlamasınınÖnemi #ÇocukSahibiOlmak #Bilinçli #BilinçliAile #Önem #TıbbiYardım #Sağlık #Gebelik #İstenmeyenGebelik #Nüfus #NüfusPlanlaması #SosyoEkonomikÖnem #SosyoekonomikÖnem #SosyoEkonomik #AilePlanlamasınınSosyoEkonomikÖnemi #AilePlanlamasınınDuygusalÖnemi #ACT #ACTTerapisti #KKT #CBT #DBT #BDT #BDTTerapisti #KabulveKararlılıkTerapisi #İzmirTerapi #İzmirPsikolojikDanışman #İzmirPsikolog #İzmir #izmirPsikolojikDanışman #izmirTerapi #izmirpsikolog #izmir #DavranışTerapisi #Terapist #KognitifTerapi #DavranışçıTerapiler #BilişselDavranışçıTerapi #DiyalektikDavranışTerapisi #Terapi #Psikoterapi #Psikologlar #İnsanPsikolojisi #Psikoloji #Psikolog #MEB #BebekÖlümleri #KabulEtmek #Mindfulness #Mindful #BilinçliFarkındalık #Farkındalık #Evlilik #MutluEvlilik #Mutluluk #MutluÇift #Mutlu #Mutsuzluk
Commenti